Dünyanın ilk reklam şirketi 1786 yılında Londra’ da William Tayler tarafından kurulmuştur.

Dünyadaki İlk Bebek Kuvözü

Dünyadaki İlk Bebek Kuvözü

ilk kuvöz

ilk kuvöz

Dünyadaki ilk bebek kuvözü 1891 yılında Fransa ‘nın Nice şehrinde Dr. Alexandre Lion tarafından yapılmış ve tıp tarihinde ilkler arasına girmiştir.

Normal süresinden önce doğan ve tıp dilinde “prematüre” denilen bebeklerin derhal içine alınması gereken “kuvöz” adı verilen aygıt, ilk kez 1891 yılında Fransa’nın Nice kentinde Dr. Alexandre Lion tarafından geliştirildi. Bu kuvözün havası bir vantilatör yardımıyla sürekli temizleniyor, ısısı da bir termostat aracılığıyla sürekli denetim altında tutuluyordu. Dr. Lion, bu buluşun başarılı sonuç verdiğini görünce, Nice’de erken doğan çocuklar için bir bakım merkezi kurdu. Bu merkezi, Bordeaux, Marseilles, Lyons ve Paris’te kurulan benzerleri izledi.

Kuvöz bir kaide üzerine vazedilmiş ve çocuğun bakımını kolaylaştıran bir yataktan ibarettir. Üzerinde diofan’dan bir örtü vardır. Çocuk kuvöz gerisinde çıplak olarak yatar. Bu kapalı yatakta çocuk istenilen hararet, rutubet derecesi ve istenilen oksijen konsantrasyonundaki bir vasat içinde bulundurulur. Sıcaklık çocuğa olan mesafesi değiştirilebilen hususî bir lambadan, değir rezistanslı düğme vasıtasıyla temin edilir; kuvöz harareti, içindeki termometreden okunur.

Rutubet az gelirse, ağzı geniş su dolu bir kabı içeri koymak, fazla olursa hava ve oksijen cereyanını kurutma kabından dolaştırmak suretiyle ayarlanır Kuvöze raptedilen oksijen tüpünden muayyen tazyikde ve dakikada 1 25 litre olarak gelen oksijen küçük bir vida ile ayarlanarak istenilen konsantrasyonda hava ile karıştırılır ve oksijen konsantrasyonu doğrudan doğruya bir rotametreden okunur. Gerek oksijen akımı, gerekse harareti veren lambadaki elektrik akımında vaki bir aksaklık, kuvöze ilâve edilmiş bir emniyet tertibatmdaki zilin çalması ile daimî kontrol halindedir. Çalışmaya ilk başlayan kuvöz bir saat içinde ısınır.

Nice’deki klinik, bir yandan yardım dernekleri tarafından sağlanan katkılar, bir yandan da belediyenin yardımları sayesinde ücretsiz hizmet veriyordu. Paris’teki klinik ise, hemşire ücreti de dahil olmak üzere, bir aylık hizmet için 60 frank alıyordu ki, bu fatura birçok ana-baba tarafından kolayca ödenebilecek düzeydeydi.

Dr. Lion, çalışmalarının ilk üç yılında prematüre 185 çocuktan 137’sini kurtarmak gibi hiç de küçümsenemeyecek bir başarıya imzasını attı. Çünkü, doktorun bu buluşu olmasaydı, bebeklerin hepsi ölecekti. Doğal besinlerle beslenemeyecek kadar zayıf olan bebekler, süt-hemşirelerin göğüslerinden uzanan tüplerin burunlarına takılması yöntemiyle besleniyorlardı. Dr. Lion’un kliniklerini gezen bir İngiliz gazetecinin belirttiğine göre, bu işlem sırasında zenci hemşireler beyaz bebekleri, beyaz hemşireler de siyah bebekleri doyuruyorlardı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

error: İçerik koruması uyarısı!!